tedavi etmek

tedavi etmek
еIазэн/еIэзэн, (Абз. ЕIЭЗЭРЭ), ешIэфын, гъэхъужьын/гъэхъужын, гъэшIужьын/гъэфIыжын

Турецко-адыгский словарь. . 2007.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Смотреть что такое "tedavi etmek" в других словарях:

  • tedavi etmek — 1) ilaçla iyileştirmek, sağaltmak 2) mec. düzeltmek Artık geri dönmek, istemeden açtığım yarayı tedavi etmek zamanı gelmişti. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tedavi — is., Ar. tedāvī 1) İlaç vb. ile hastalığı iyi etme, iyileştirme, sağaltım, sağaltma Hastadır diye tedavisine koşanların haddi hesabı yoktu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Aksayan bir şeyi düzeltme, iyileştirme Birleşik Sözler ayakta tedavi fizik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUAFESE — Tedavi etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bakmak — e, ar 1) Bakışı bir şey üzerine çevirmek Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı 2) Aramak 3) Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık 4) Bir şeyin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyileştirmek — i 1) İyileşmesini sağlamak, sağlığına kavuşturmak, tedavi etmek 2) Eksikliğini, bozukluğunu gidermek, ıslah etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sağaltmak — i Sağlığa kavuşturmak, iyileştirmek, iyi etmek, tedavi etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • birleşik fiil — is., dbl. Ad soyundan bir kelime ile biçim veya anlam bakımından kaynaşıp bütünleşen fiil: kaybolmak, reddetmek, hasta olmak, tedavi etmek gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • otamak — i, hlk. İlaç vererek hastalığı iyi etmeye çalışmak, tedavi etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sinir ilacı — is., ruh b. Sinir sistemiyle ilgili bir hastalığı tedavi etmek için kullanılan yatıştırıcı ilaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yakı — is. Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp vücudun bazı yerlerine konulan, koyuca lapa veya özel biçimde yapılmış eczalı parça Hardal yakısı. Birleşik Sözler yakı ağacı yakı otu pehlivan yakısı Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görmek — i, ür 1) Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) Anlamak, kavramak, sezmek Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. R. E. Ünaydın 3) Yanına… …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»